48 saatte CAPRI

Limon kokan sokakların, içinde yüzülen doğa harikası mağaraların, enfes plajların, Tiran denizine bakan nefes kesici manzaraların ve stil sahibi alışverişin en birinci adası Capri…

Roma İmparatorluğu döneminde imparatorların, sanatçıların, aristokratların, şairlerin ve yazarların, liberal yaşam tarzı ve özgürlük anlayışı ile 19 yüzyılda aydınların sığınağı olmuş. 1910 yılında adayı ziyaret eden Lenin’in sözü hala hafızlarda… ¨Capri, her şeyi unutturur¨. Eğer Napoli’yi ya da Amalfi kıyılarını ziyaret ediyorsanız, 1 gün ya da hafta sonunuzu bu nefis adaya ayırın derim. 1 Mayıs – 30 Ekim arası, Positano, Amalfi ve Napoli’den Capri’ye hızlı feribot olduğunu da unutmayın. Saat ve tarifeye ulaşmak için: http://www.capri.net/en/ferry-schedule – Dikkat! Capri Adası; Capri ve Ana Capri olarak iki bölümden oluşuyor ve tüm feribotlar Marina Grandi’ye yanaşıyor. Buradan Capri’ye ulaşmak için teleferik, taksi ya da otobüs kullanmanız gerekiyor. Bir diğer seçenekse adada araç kiralamak… Ama yüksek sezonda hem fiyatlar çok yüksek hem de trafik felaket o denenle bir uçtan diğer uca dolanmak için en iyi seçenekler şu şekilde:

  • Port of Marina Grande – Capri: Teleferik
  • Capri – Anacapri: Otobüs
  • Capri Merkez ve Anacapri içinde: Tabana kuvvet!

Continue reading “48 saatte CAPRI”

Bir yaz gecesi rüyası; POSITANO

Sorento’dan kalkan feribot, dalgalarla boğuşa boğuşa Positano’ya doğru ilerliyor. Napoli’de uçaktan
positano-genel-2inince araç kiralayabilir, otobüse binebilir ya da Positano’daki otelimden shuttle isteyebilirdim. Ama hayır, işte ben yine bu ağır aksak giden feribotun güvertesindeyim. İlla ki bir kez daha sana bir güverteden bakacağım ey Positano! Usul usul yaklaşıp o muhteşem görüntünü hafızama kazıyacağım.

Continue reading “Bir yaz gecesi rüyası; POSITANO”

Dünyayı baştan yaratan şehir; FLORANSA

wallpaper-florence-pontevecchio-old-bridge-italyThe copy warned the Little Blind Text, that where it came from it would have been rewritten a thousand times and everything that was left from its origin would be the word “and” and the Little Blind Text should turn around and return to its own, safe country. But nothing the copy said could convince her and so it didn’t take long until a few insidious Copy Writers ambushed her, made her drunk with Longe and Parole and dragged her into their agency, where they abused her for their projects again and again.

And if she hasn’t been rewritten, then they are still using her. Far far away, behind the word mountains, far from the countries Vokalia and Consonantia, there live the blind texts.

The Big Oxmox advised her not to do so, because there were thousands of bad Commas, wild Question Marks and devious Semikoli, but the Little Blind Text didn’t listen. She packed her seven versalia, put her initial into the belt and made herself on the way.

Continue reading “Dünyayı baştan yaratan şehir; FLORANSA”